13 Haziran 2014

2'ye 1 kala....

Benim cadılar cadısı kuzum prensesim Ela'm 2 yaşına girmesine 1 ay kalmış.. Zaman ne çabuk geçiyor sanki daha dün yeni doğmuş bebekti. Yaptığı şeyleri hatırlayamasam da bazıları aklımda :)
Çağımızın dudak büzerek poz verme modasına biz de katıldık. Bizim neyimiz eksik diimi :)
(büyükler yapmasın terliği ağızlarına atasım geliyo cücükler çok tatlı oluyolar onlar yapsınlar :)  )

2'ye 1 kala... neler yapmışız? Neler Öğrenmişiz?
Emziği tam bırakmışken pes edip tekrar verdik. Şimdi yine emzik bırakma savaşımız var.
Tuvalet eğitimine yavaştan başladık. Çişimiz beze kakamız tuvalete. Kaka yaparken evin belli bir köşesine saklanıyordu öylece farkettik saklandığını görünce hemen adaptörü takıp oturtuyoruz.
Yemeğini kendi yemeye çalışıyor. Bazen sıkılıp etrafa saçıyor.
Erkek Fatma kılıklı kızımın içinde bir kokoş varmış meğersem. kıyafetlerini kendi seçmeye başladı. Eğer kendi seçtiğini giydirmezsek başlıyor çeşmeleri açmaya.
Kendisine soru sorulmasını ve o soruya cevap vermeye bayılıyor. Resim göstererek '' Bu ne? Bu kim? Bu ne yapıyor? vb gibi''
Çizgifilm olarak Niloya, Pepee ve Canım Kardeşim'e bayılıyor. ( çalıştığımdan dolayı kayınvalidem bakıyor. Kayınvalidem aynı zamanda kendi kayınvalidesine baktığından dolayı Ela'yı çizgifilm açarak oyalıyo)
En sevdiği meyve ''muz, Havuç'' Eğer evde ikisinden biri yoksa yanımıza gelip ''alo muz habuç'' dedesine ya da babasına sipariş veriyor :)
Evde kuşuyla muhabbet ediyor :) ''aşkım nassın? '' falan diyor. (Dedesi almıştı Kasımda falan. Ben Kedi alalım demiştim o da kuş almış)
Birşey yaptığı zaman beni suçluyor. '' Anne yaptı'' gidip ev halkına beni şikayet ediyor.

Son zamanlarda yaptıkları çok şey var aklıma gelenler bunlar. Ama çok feci inatçı olmaya başladı bu aralar. İstediği olmayınca ağlamalar, küsmeler sonra gelip sarılmalar.
Son zamanlarda yanına arkadaş istiyor. Binadaki çocukları eve davet ettiğimiz oldu ama çocuklar Ela ile oynamak yerine Ela'nın oyuncaklarını Ela'ya vermeyip sen başka bişeyle oyna deyince Ela ağlamaya başladı. Kayınvalidem de olaya müdahale edip çocuklara böyle yapmamaları gerektiğini anlattı ama dinlemediler. Kayınvalidem de çocukları gönderdi. '' Madem Ela'yı istemiyorsunuz o zaman ağlatmayın oyuncakları paylaşın'' dedi çocuklar paylaşmak istemedi evlerine gittiler. Çocuklar gidince bizimki daha da ağlamaya başladı ( Az kaldı bebeğim köye gidelim Damla, Melike, Kardelen seni bekliyorlarmış.) ( bu cimcimeler teyzemin torunları oluyor. Annemlere gidip Ela geldi mi diye soruyorlarmış kuzucuklar :) ),
Ela balkonda sebze, çiçek yetiştiriyor :) Dedesiyle birlikte su veriyorlar. Suyu verdikten sonra '' Dede habuç'' serçe parmağı kadar havucu veriyoruz yine istiyo biraz büyüsünler kızım diyoruz tamam diyor :)
( Köyde yaşarken kıymetini bilememişim organik ürünlerimizi.)
Aklıma gelenler bunlar.Doğum gününe 1 ay kaldı. Doğum günü ramazanda olduğundan dolayı öyle süslü püslü afilli doğum günü hazırlığım yok. Zaten İstanbul'da kimse yokki doğum günü yapayım. Bayramda Kayseri'de köyde ailelerle bir pasta keseriz olur biter :)

Ela'dan herkese öpücükler :)
sevgilerle..

2 yorum: